25 Ağustos 2010 Çarşamba

Bir ulkeye alismak


Dizimizde battaniyelerle oturdugumuz gunler artmisken, evde daha cok zaman geciriyorken, buralara nasil alisiyoruz yazayim istedim.
Herseyden once konusulan dili biliyor olmak ikimiz icin de buyuk avantaj oldu ilk gunden beri.Bunun verdigi rahatliktan mi, yoksa bu ingiliz insanlarinin sicakligindan mi bilmiyorum ama sanki uzun suredir buradaymisiz gibi geliyor. Alismamiz cok kolay oldu yani.

Yiyecek-icecek konusunda da hemen hemen herseyi bulabiliyor olmak da oldukca sevindirici tabi.Ve hatta 1 aydan sonra ,hic olacagini tahmin etmedigim bir markette gordugum bulgur paketlerine sarilacaktim nerdeyse :)
(Her konusmamizda anneannem soruyor -bizim sebzelerden var mi?-Var ananee , -meyve? -meyve de var ananee, -yogurt falan? -yunan yogurdu var anane :) ve hep benzer yorumlar "aman canim bizimkiler gibi degildir yine de" )

Bunun yaninda alisamadigimiz ya da alismamizin zaman aldigi seyler de olmadi degil. Misal sofor koltugundaki kadinin neden aval aval etrafina baktigi,ya da arabayi park edip inenin 9 yasinda bi velet oldugu bir sure bizi sasirtti :)Neyse ki heryerde essek kadar ne tarafa bakmak gerektigini soyleyen uyarilar var. Ona da alistik gibi, nasil ehliyet alacagim halen merak konusu ama :)

Buraya dair en cok hosuma giden konu ise neredeyse butun muzelerin ucretsiz olmasi!Muhtesem bir olay.Cunku insanin o kocaman muzeleri bir gunde bitirmesi zor.Ama elli kere para vermek de istemezsin tek bir muzeye.Fakat burda yasayan biriysen, ya da uzun sure kalacaksan ,istedigin kadarini gezip , sonra istediginde kaldigin yerden devam edebiliyorsun.Lovely!

Garip olan seyler de yasanmiyor degil. Misal bankacilik anlayislari bir hayli enteresan :) Gecen hafta ,haftaici bir gun varolan bir hesabi ortak hesaba cevirmek uzere gittigimizde islemi yapmak yerine bize randevu verdiler. Biz de Salih calistigi icin Cumartesi olsun istedik.Ve oldu :) evet cumartesi de calisiyorlar. Cumartesi 11deki randevumuza gec kalktigimiz icin kahvalti etmeden gittik, nasilsa kisa surecek bir islemdi ve sonrasinda disarda kahvalti edecektik.
Once bizimle ilgilenen kadinin yanina oturduk. Ilk bes dakika hersey gayet normaldi.Taa ki bu islem icin bir form dolduruyoruz,size birkac sorum olacak diyene kadar. Isim ,adres vs. sorularindan sonra can alici 5.soru ; "sirayla 5 , 10, 20 yil sonra ne yapiyor olmayi hayal ediyor/planliyorsunuz?" Iste o an birbirimize baktik dogru yerde olup olmadigimizi anlamak icin, ustune soyle bir ek geldi "bankacilikla ilgili olmasi gerekmiyor, oyle iste, hayata dair planlar."
Neden? Bankanizin bonusu olarak aile terapisi mi veriyorsunuz?
Tabi bu gibi sorular, uzerine bir de eli agir bir calisan eklenince bizim bankadan cikmamiz tam olarak 1i buldu!Kahvalti saatini coktan gecmis olarak ciktigimizda da sunu konustuk ;Turkiye'de herhangi bir bankada,islemimiz yapilmaya basladiktan sonra 2 saat kalsak (oldurucu kuyruklari saymiyorum yani) herhalde dunyanin kredisini almis ya da bankaya ortak olmus olurduk.
Buradan butun bankaci arkadaslarima selam ederim. :)

Ve son olarak hava durumu ile ilgili laflar hazirladim. Turkiye'den yaniyoruz,kavruluyoruz haberleri izlerken biz de uzulduk (yersen) ayiptir soylemesi ama burda guzel, gunesli ama yakmayan,ama kapi pencere acik oturabildigimiz,t-shirtle gezdigimiz ama terlemedigimiz boyle super bi hava vardi geldigimizden beri :) Tamam tamam hadi yagmur yagiyor simdi,siz denize girerken , cok fenayiz donuyoruz. :)

Ben battaniyemin altina geri donuyorum o halde,

Hadi size iyi gunleeeer!

Hiç yorum yok: